clexade

satirlarin arasini okursak o yüksek ideallerimiz, ulvi çabalarimiz, düsünceli hareketlerimizin ardinda, asil pesinde kostugumuz seyin "kisisel rahatligimiz" oldugunu görmekten kaçinabilir miyiz? toplum tarafindan akilalmaz biçimde yüksek bir katilimla benimsenen belirli okullardaki belirli egitimi almak ve bittabi diplomayi edinmek, iyi kötü -yeter ki- bir ise girmek, evlenip yuva kurmak çoluk çocuga karismak merhalelerinin aslinda neredeyse tamamiyla kisisel rahatligimizi saglamak ve mümkün mertebe garantiye almak amacina dayali sartlandirmalar oldugunu görmezden gel

Gece nefesini usulca enseme üflerken soğuk soğuk, irkiliyorum. Suya damlatılan mürekkep gibi, içime dağılan siyahlığı ile. Derin bir nüfuziyete bırakıyorum kendimi, ayaklarım geri geri gitmiyor. Gönüllü bir sürüklenmeyi, hayallerime beni çekmelerini rica ederken fısıldıyorum. Bulutlardan tanıdık şekiller çıkarmak gibi... anlamlar ve anlamsızlıklar, yeni renkler ve yeni kokular çıkartıyorum kuyumun başında ipi çekerken. Kova yine boş çıkıyor

yeni yılmış... giden geleni aratır, gider eteri gelir beteri gibi deyimler güzel türkçemize yok yere katılmamışlardır. bu memlekette yada memleketi ede boş verin bu zamanlarda, şu tarihe kadar neyin geçen her yılla birlikte daha iyi gittiğini gördük? insanlar üzerinde oynanan politik oyunlar mı azaltı, global komplo teorileri bile üretemez hale mi geldik? açlık mı azaltı yada ne bileyim misal israil bu sene roket yerine çiçek mi atacak filistinlilere konfeti mi yağdıracak gazze üzerinde? h